Haziran ayında Virginia, Arlington’daki Myer–Henderson Hall Ortak Askerî Üssü’nde düzenlenen bir törende Meta, OpenAI ve Palantir’in mevcut ve eski dört yöneticisi, Amerika Birleşik Devletleri’ni desteklemek ve savunmak için yemin etmek üzere sahnede yan yana dizildi.
ABD Silahlı Kuvvetleri, savaş kıyafeti ve botu giymiş bu yöneticiler için kısa bir süre önce teknik bir inovasyon birimi oluşturmuştu. Etkinlikte, bu yöneticilerin, Kara Kuvvetleri’ne olası muharebeler için yeni teknolojiler konusunda danışmanlık yapacak olan yeni 201. Müfreze‘de yarbay rütbesine atandıkları ilan edildi.

Kara Kuvvetleri Sekreteri Daniel Driscoll, temel eğitimden geçen teknoloji yöneticileri hakkında, “onların uzman oldukları şeye son derece ihtiyacımız var” dedi. “Bizimle birlikte bunu inşa etmeye çalışmak için bu riski üstlenmelerinden dolayı ne kadar minnettar olduğumuzu kelimelerle ifade etmek yetersiz kalır.”
Askeriye Silikon Vadisi’ndeki teknoloji şirketlerinin cezbetmekle kalmıyor. Başkan Trump döneminde onları başarıyla bünyesine de kattı.
Bir zamanlar silahlar ve savaşla ilişkilenmekten kesin bir biçimde kaçınan Silikon Vadisi’nin liderleri ve yatırımcıları son iki yılda askerî-endüstriyel komplekse balıklama atlamış durumdalar. Bir zamanlar şirket politikalarında yapay zekânın silahlarda kullanımını yasaklayan ifadeler barındıran Meta, Google ve OpenAI, bu tür ifadeleri kaldırdılar. OpenAI, insansız hava aracı savar teknolojiler geliştirirken, Meta ise askerlerin muharebe eğitiminde kullanılacak sanal gerçeklik gözlükleri üretiyor.
Aynı zamanda silah ve savunma alanında faaliyet gösteren girişim şirketleri de hızla artıyor. Bir girişim sermayesi şirketi olan Andreessen Horowitz, 2023 yılında savunma teknolojisine ve Amerika’nın “ilerlemesine” yardımcı olacak diğer şirketlere 500 milyon dolar yatırım yapacağını açıkladı. Airbnb ve DoorDash gibi şirketleri hayata geçirmesiyle bilinen girişim kuluçka merkezi Y Combinator ise Ağustos 2024’te ilk savunma girişim şirketini finanse etti. McKinsey‘e göre, savunma sektöründeki şirketlere yapılan girişim sermayesi yatırımları geçen yıl %33 artarak 31 milyar dolara ulaştı.
Bu değişim, Silikon Vadisi’nde yaşanan büyük kültürel değişimin bir parçası. On yıl önce teknoloji şirketleri “dünyayı birbirine bağlamak” ve “kötülük yapmamak” gibi sloganlar kullanıyor ve teknolojilerinin askerî amaçlarla kullanılmayacağına ilişkin taahhütlerde bulunuyorlardı. ABD hükümetiyle çalışmak hiç popüler değildi, Savunma Bakanlığı ile yapılan yazılım ve bulut bilişim sözleşmeleri teknoloji çalışanlarının protestolarını tetikliyordu.
Meta’nın teknoloji direktörü ve 201. Müfreze’nin yeni yarbaylarından Andrew Bosworth, Haziran ayında San Francisco’da düzenlenen bir teknoloji konferansında artık “rüzgar tersine döndü” dedi: “Bence insanlar Silikon Vadisi’nin atfedilenden çok daha güçlü bir vatanseverlik temelinin olduğunu anlamıyorlar.” Bosworth her yıl Kara Kuvvetlerinde birkaç gün ihtiyat hizmeti yapacak.

Ülkenin teknoloji başkentinin militarizasyonu, değişen siyasi ortam, teknoloji liderliği için Çin ile rekabet ve Ukrayna ile Gazze’deki savaşlardan besleniyor. Bu çatışmalarda insansız hava araçları ve yapay zekâ destekli silah sistemleri, muharebelerde kritik hâle geldi. Bu savaşlar Pentagon’u Amerika’nın silah cephaneliğini modernize etmeye yöneltti; Bay Trump’ın da desteklediği bir hamle.
Bay Trump Nisan ayında ordunun yeni teknolojileri edinmek için kullandığı sistemi güncellemesini isteyen bir başkanlık kararnamesi çıkardı. İç politika tasarısı, 2026 yılı için otonom insansız hava araçları gibi teknolojiler de dahil olmak üzere savunmaya, rekor düzeyde, 1 trilyon dolar ayırdı. Silikon Vadisi yöneticileri ve girişim sermayesi yatırımcıları bu büyük fırsatı heyecanla takip ediyor.
San Francisco’da savunma ve güvenlik teknolojisine yatırım yapan girişim sermayesi şirketi Shield Capital’in yönetici ortağı Raj Shah, “Demokrasileri korumak önemlidir” dedi. “Dışarıda, sınırlara inanmayan kötü niyetli otoriterler var.”
Ancak bazı teknoloji yöneticileri ve mühendisleri, bu değişimin olası zararlarıyla mücadele ediyor. Bir kez askerî amaçla otonom insansız hava araçları ve yapay zekâ destekli silahlar geliştirdiklerinde, teknolojinin nasıl kullanılacağına ilişkin kontrolleri az olacak. Google ve Meta’dan üç mühendis, bu durumun ileri teknoloji silahların geleneksel silahlara göre daha fazla can kaybına yol açıp açmayacağına ilişkin tartışmalara neden olduğunu söyledi.
Washington Üniversitesi’nde teknoloji tarihçisi olan Margaret O’Mara, “Bu Silikon Vadisi şirketleri aşırı rekabetçiler ve savunma sektörüne girmek için gösterdikleri çaba esnasında durup düşünmeye pek zaman ayırmıyorlar” dedi.
Kökeni Savunmada
Silikon Vadisi’nin militarizasyonu, birçok açıdan bölgenin kökenlerine bir dönüş niteliğinde.
Bölge bir teknoloji merkezi olmadan önce, meyve bahçeleriyle dolu kırsal bir araziydi. 1950’lerde Savunma Bakanlığı, Soğuk Savaş’ta Rusya’nın teknolojik üstünlüğü ile rekabet etmeyi amaçlayarak bölgede teknoloji şirketlerine yatırım yapmaya başladı. Böylece federal hükümet Silikon Vadisi’nin ilk büyük destekçisi haline geldi.
Savunma Bakanlığı’na bağlı Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA), daha sonra Silikon Vadisi’nin en büyük şirketlerinin temeli hâline gelen İnternet gibi teknolojileri geliştirdi. 1998 yılında Stanford lisansüstü öğrencileri Sergey Brin ve Larry Page, Google’ı kurmak için DARPA ve diğer devlet kurumlarından finansman aldı.
Ancak 1990’ların sonları ve 2000’li yıllarda, teknoloji şirketleri e-ticaret ve sosyal ağlar gibi tüketici teknolojilerine yöneldi. Kendilerini, iyilik yapan ve teknolojiyi kitleler için demokratikleştiren şirketler olarak sundular; bu da savunma kurumlarıyla çalışmaya karşı çıkan büyük ölçüde liberal bir işgücünü cezbetti.
2018 yılında, Google’ın 4.000’den fazla çalışanı, şirketin yapay zekâsını insansız hava aracı gözetim görüntülerini analiz etmek için kullanacak olan Project Maven adlı Pentagon sözleşmesini protesto etti. Çalışanlar yöneticilere yazdıkları bir mektupta Google’ın “savaş işinde olmaması gerektiğini” belirtti.
Google kısa süre sonra Pentagon sözleşmesini yenilemeyeceğini açıkladı ve Savunma Bakanlığı’nın JEDI adlı 10 milyar dolarlık bulut bilişim sözleşmesi yarışından çekildi.
O yıl, Google gelecekteki yapay zekâ projeleri için yol gösterici ilkeler yayınladı ve yapay zekânın “temel amacı veya uygulama alanı, doğrudan ya da dolaylı olarak insanlara zarar vermek olan silahlar veya diğer teknolojiler” için kullanılmasını yasakladı. Diğer şirketler de benzer taahhütlerde bulundu.

İstisnalar da vardı. 2003’te kurulan teknoloji veri analizi şirketi Palantir’in CEO’su Alex Karp, Silikon Vadisi’nin savunma alanında daha büyük bir rol alması için o kadar hevesliydi ki, 2016 yılında Palantir’in yazılımını satın almayı düşünmesi için Amerikan Kara Kuvvetleri’ne dava açtı. Palantir, Kara Kuvvetleri’nin ihtiyaçları için ticari seçenekleri değerlendirmekte başarısız olduğunu iddia etti.
Palantir davayı kazandı. Diğer teknoloji şirketleri ise Savunma Bakanlığı’na yazılım ve bulut bilişim başta olmak üzere çeşitli hizmetler sağladı.
2015 yılında Savunma Bakanı Ashton Carter, gelişmiş teknolojilerin benimsenmesini hızlandırmak amacıyla önde gelen bir askerî program olan Savunma İnovasyon Birimi’ni açmak için Silikon Vadisi’ni ziyaret etti. Ancak girişim şirketleri, Pentagon ile sözleşme imzalama sürecindeki bürokratik işlemlerin programı sürdürülemez hâle getirdiğini belirtti.
Bay Carter 2016 yılında düzenlenen bir teknoloji konferansında “bağlantı kurmak istediğimiz kişiler kadar çevik değildik” dedi.
Yer Almaktan Gurur Duyuyor
Ukrayna ve Gazze’deki savaşlar otonom insansız hava araçları ve yüz tanıma yazılımlarını savaş alanlarına getirdikten sonra, Silikon Vadisi mühendisleri ve yöneticileri, bir sonraki savaşı en gelişmiş teknolojilere sahip ordunun kazanacağının artık teorik olmadığını fark ettiklerini söylediler.
Siyasi ortam da değişti; bazı yöneticiler ve girişim sermayesi yatırımcıları sağ görüşlü fikirleri ve adayları açıkça desteklemeye başladı. Teknolojik üstünlük konusunda Çin ile yaşanan rekabet, birçok teknoloji uzmanını ABD hükümetini bir müttefik olarak görmeye yöneltti.
Palantir, diğer teknoloji şirketleri için bir rol model hâline geldi. Verileri düzenleyen ve analiz eden yazılımlar için ABD hükümeti ve ordusuyla yapılan sözleşmelerle, şirketin piyasa değeri bu ay 375 milyar doları aştı. Bu, Lockheed Martin, Northrop Grumman ve General Dynamics gibi geleneksel savunma sanayi yüklenicilerinin toplam piyasa değerinden daha fazla.
Mayıs ayında bir hissedar mektubunda Bay Karp, eleştirmenlerin bir zamanlar Palantir’in “Amerika Birleşik Devletleri’ni silahlandırma” konusundaki ilgisini küçümsediğini, ancak “Silikon Vadisi’ndeki bazı kişiler(in) artık bir dönüm noktasına geldi(ğini) ve bizim öncülüğümüzü takip etmeye başladı(ğını)” söyledi.
Palantir yorum talebine yanıt vermedi.
Diğer Silikon Vadisi şirketleri de savunma sektörüne yöneldi. Ocak 2024’te ChatGPT sohbet robotunun üreticisi OpenAI, politika sayfasındaki teknolojisinin “silah geliştirme” ve “askerî ve savaş” amaçlı kullanımını yasaklayan ifadeleri kaldırdı. Aralık ayında ise şirket, savunma teknolojisi girişimi olan Anduril ile insansız hava araçlarına karşı yapay zekâ sistemleri geliştirmek üzere bir anlaşma yaptığını duyurdu.
Yorum talep edildiğinde OpenAI sözcüsü; şirketin CEO’su Sam Altman ile OpenAI yönetim kurulu üyesi ve Ulusal Güvenlik Ajansı eski başkanı General Paul M. Nakasone arasında Nisan ayında yapılan bir görüşmeye işaret etti.
Altman, “Ulusal güvenlik alanlarında yer almak zorundayız, yer almaktan gurur duyuyoruz ve gerçekten de dahil olmak istiyoruz” dedi ve OpenAI’nin, “ABD’yi ve müttefiklerimizi dünya genelinde demokratik değerleri korumak ve güvenliğimizi sağlamak için desteklerken”, yapay zekâyı geliştirmeye yardımcı olacağını da ekledi.
(The New York Times, haber içeriklerinin telif hakkı ihlali gerekçesiyle OpenAI ve ortağı Microsoft’a dava açtı. Her iki şirket de suçlamaları reddetti.)
Geçen yıl Meta, yapay zekâ teknolojilerinin askerî amaçlarla kullanılmasına izin verecek şekilde politikalarını değiştirdi. Mayıs ayında şirket, askerleri eğitmek için sanal gerçeklik cihazları geliştirmek üzere Anduril ile bir ortaklık yaptığını duyurdu. O sırada Bay Bosworth, Amerika’nın “bu teknolojileri hayata geçiren Amerikan sanayisinden ulusal güvenliğinin büyük ölçüde fayda sağladığını” söyledi.
Şubat ayında Google da, yapay zekâyı silahlarda kullanmaya yönelik kendi kendine koyduğu yasağı kaldırdığını açıkladı. Bir blog gönderisinde şirket “giderek karmaşıklaşan jeopolitik bir ortamda yapay zekâ liderliği için küresel bir rekabetin sürdüğünü” ve “demokrasilerin yapay zekâ geliştirmede lider olması gerektiğine inandıklarını” belirtti.
Google ve Meta yorum yapmayı reddetti.
Bu değişimden fayda sağlayanlardan biri, Oculus sanal gerçeklik gözlüğünü geliştiren teknoloji girişimcisi Palmer Luckey tarafından 2017 yılında kurulan Anduril’dir. Yapay zekâ destekli silahlar tasarlayan Anduril, Mart ayında Deniz Piyadeleri ile insansız hava aracı savar teknoloji için 642 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı ve Ekim ayında Savunma Bakanlığı için hava savunma teknolojisi geliştirmek üzere 250 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı.
Haziran ayında Anduril, 30,5 milyar dolarlık değerlemeyle 2,5 milyar dolar yeni fon topladığını duyurdu. Şirket yorum yapmayı reddetti.

Savunma sektörüne yöneliş, Haziran ayında dört teknoloji yöneticisinin yeni ordu birimine katılmasıyla pekişti. Bunlar Meta’dan Bay Bosworth, Palantir’in teknoloji direktörü Shyam Sankar, OpenAI’nin ürün direktörü Kevin Weil ve Thinking Machines Lab danışmanı ve OpenAI’nin eski araştırma direktörü Bob McGrew idi. Bir ordu sözcüsüne göre, Bay Sankar birimle ilgili olarak arandı ve diğer yöneticileri tavsiye etti.
“Bir Hype Döngüsü”
Billy Thalheimer, 2021 yılında Silikon Vadisi’ndeki girişim şirketleri kuluçka merkezi Y Combinator’da bir oturuma katıldığında, kendisinin oraya uyumsuz olduğunu düşündü.
Askerî ve diğer amaçlar için elektrikli deniz planörleri (seaglider) üreten Regent şirketinin CEO’su olarak, “savunma teknolojisine karşı gerçek bir damgalama” fark ettiğini söyledi. Bay Thalheimer, Y Combinator’daki diğer girişim şirketlerinin kripto projeler peşinde olduğunu hatırlıyor.
Artık savunma teknolojisine odaklanan yüzlerce girişim şirketi var dedi. “Açıkça bir hype döngüsünün içindeyiz” diye ekledi.
2023 yılından bu yana Regent, Mark Cuban ve Peter Thiel gibi yatırımcılardan 100 milyon dolardan fazla fon topladı. Mart ayında, şirket Deniz Piyadeleri ile 15 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı ve Rhode Island’da bir fabrika inşa ediyor.
Kaliforniya’nın Hayward kentinde, otonom insansız hava araçları üreten Skydio şirketinin fabrikasında üretim arttı. Haziran ayında bu girişim şirketi küresel uyuşturucu ile mücadele ve kolluk kuvvetleri için insansız hava araçları sağlamak üzere Dışişleri Bakanlığı ile 74 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı.
2014 yılında Skydio’yu kuran Adam Bry, ordunun yeni teknoloji ihtiyacını ne kadar hızlı karşıladığı konusunda büyük bir değişim yaşandığını söyledi. Ordunun insansız hava aracı tedarik etmesi için ilk sözleşmesini imzalaması üç yıl sürmüşken, bu yıl ordunun insansız hava aracı tedarik etmeye devam etmesi için yapılan yeni sözleşme bir aydan kısa bir sürede tamamlandı.
Bay Bry “İlk kez gerçek bir aciliyet duygusu görüyoruz” dedi. 230 milyon dolarlık yatırım toplayan Skydio’nun 800’den fazla çalışanı bulunuyor.
Silikon Vadisi’nin savunma kurumlarıyla yakın ilişkisi, Mart ayında Washington’da Andreessen Horowitz’in ev sahipliğinde düzenlenen zirvede yüzlerce kişinin bir araya gelmesiyle açıkça ortaya çıktı. Girişim sermayesi şirketi, savunma şirketlerine yatırım yapmayı içeren “Amerikan Dinamizmi” programını öne çıkardı.
Andreessen Horowitz’in genel ortağı David Ulevitch bir açıklamada, “Savunma teknolojisine yatırım yapmak hem gerekli hem de acil” dedi. “Güçlü bir demokrasi için teknolojik üstünlük bir zorunluluktur.”
Etkinliğin öne çıkan konuşmacısı, bir zamanlar Anduril’e yatırım yapmış eski bir girişim sermayesi yatırımcısı olan Başkan Yardımcısı JD Vance’ti.
Bay Vance “üretken yeni teknolojilerden korkmamalıyız, aksine onları hâkimiyet altına almaya çalışmalıyız” dedi. “Bu kesinlikle mevcut yönetimin başarmak istediği şeydir”.
Sheera Frenkel San Francisco Körfez Bölgesi merkezli bir muhabirdir. Teknolojinin günlük yaşama etkilerini ele alırken özellikle Facebook, Instagram, Twitter, TikTok, YouTube, Telegram ve WhatsApp gibi sosyal medya şirketlerine odaklanmaktadır.
Kaynak: New York Times, 4 Ağustos 2025